• 7/24 Hastanemize Ulaşın
  • Hastane Randevu : 0212 919 60 00

Category Archives: Periferik Damar Hastalıkları

Medikal Tedavi

Periferik Arter Hastalıklarında Medikal Tedavi

Tedavi Sürecinin Yönetimi

Periferik damar hastalıklarının tedavisinin, konunun uzmanı ve önlem tedavilerinden başlayıp cerrahi seçeneklere uzanan geniş spektrumdaki tekniklerin hepsine hakim ve hepsini uygulayabilen ekipler tarafından yürütülmesi gerekmektedir. Avrupa’da ve A.B.D.’de “damar hastalıkları uzmanı ve cerrahı” olarak görev yapan hekimler bulunmakta ancak ülkemizde damar hastalıklarının tedavisi ile ilgili sorumluluğun dağıtımında bir takım karmaşalar bulunmaktadır. Ancak asistanlık sürecinden itibaren damar hastalıklarının takibini ve tedavisini yapan ve bu konuda uzmanlaşmış kalp ve damar cerrahisi uzmanlarının, konunun uzmanı kardiyoloji ve radyoloji uzmanları ile birlikte bir ekip olarak tedaviyi yürütmeleri günümüzde izlenmesi gereken en doğru yoldur.

Risk Faktörlerinin Kaldırılması ve Hayat Değişiklikleri

Periferik Arter Hastalıklarında tedavide öncelikle neden olan faktörlerin ortadan kaldırılması gerekmektedir. Bu amaçla;
• Sigaranın bırakılması
• Kilo verilmesi
• Düzenli beslenilmesi
• Hipertansiyon, hiperlipidemi ve şeker hastalığı gibi hastalıkların kontrol altına alınması
• Düzenli egzersiz yapılması
önemlidir.

Medikal Tedavi :

Bu önlemleri alan ancak hala yürüme sırasında ağrı, istirahat ağrısı olan hastalarda medikal tedavi uygulamak gereklidir. Medikal tedavide kullanılan başlıca ilaçlar şunlardır.

• Asetil Salisilik Asit (ASA) : Piyasada aspirin, coraspin, ecopirin gibi isimlerle satılan bir antitrombotik ilaçtır. Kanda pıhtılaşmayı sağlayan hücrelerin birbirine tutunmasını önleyerek etkisini gösteren bir kan sulandırıcıdır. Kanama olasılığını arttıran bir ilaçtır. Ağız, burun, idrar yolları gibi görece az hayati kanamalara sebep olabildiği gibi beyin kanaması gibi ciddi durumlara da sebep olabilir. Bununla birlikte mide kanaması hem kan sulandırıcı hem de temas yolu ile yaratabildiği için mide koruyucu ilaçlarla kullanılması önerilir
• Klopidogrel : ASAdan daha kuvvetli bir kan sulandırıcı ilaçtır. ASAnın yetersiz kaldığı durumlarda tek başına veya kombine kullanımı önerilebilir. ASAda olduğu gibi kanamalar açısından riski arttırmaktadır.
• Silastazol : Piyasada pletal adı ile satılmakta olan bir ilaçtır. Hem kandaki pıhtılaşma hücrelerini engelleyici hem de damar genişletici etkisi mevcut olan oldukça kuvvetli bir ilaçtır.Kullanımı ile birlikte 1 ay içinde yürüme mesafesini %500 oranında arttırması beklenir. En muhtemel yan etkisi baş ağrısıdır. Genelde zamanla geçici olan bu baş ağrısı devam ederse, doz azaltarak tolerans gelişmesi beklenir.
• Pentoksifilin : Trental adı ile satılmakta olan ancak günümüzde eskisi kadar kullanımı olmayan bir farmakolojik ajandır.

Cerrahi Tedavi

Periferik Arter Hastalıklarında Cerrahi Tedavi

Tedavi Sürecinin Yönetimi

Periferik damar hastalıklarının tedavisinin, konunun uzmanı ve önlem tedavilerinden baslayıp cerrahi seçeneklere uzanan geniş spektrumdaki tekniklerin hepsine hakim ve hepsini uygulayabilen ekipler tarafından yürütülmesi gerekmektedir. Avrupa’da ve A.B.D.’de “damar hastalıkları uzmanı ve cerrahı” olarak görev yapan hekimler bulunmakta ancak ülkemizde damar hastalıklarının tedavisi ile ilgili sorumluluğun dağıtımında bir takım karmaşalar bulunmaktadır. Ancak asistanlık sürecinden itibaren damar hastalıklarının takibini ve tedavisini yapan ve bu konuda uzmanlaşmış kalp ve damar cerrahisi uzmanlarının, konunun uzmanı kardiyoloji ve radyoloji uzmanları ile birlikte bir ekip olarak tedaviyi yürütmeleri günümüzde izlenmesi gereken en doğru yoldur.

Risk Faktörlerinin Kaldırılması ve Hayat Değişiklikleri

Periferik Arter Hastalıklarında tedavide öncelikle neden olan faktörlerin ortadan kaldırılması gerekmektedir. Bu amaçla;
• Sigaranın bırakılması
• Kilo verilmesi
• Düzenli beslenilmesi
• Hipertansiyon, hiperlipidemi ve şeker hastalığı gibi hastalıkların kontrol altına alınması
• Düzenli egzersiz yapılması
önemlidir.

Cerrahi Tedavi :

Cerrahi Tedavi, özellikle diz üstündeki damarların tedavisinde önerilmektedir. Dizaltındaki hastalıkların tedavisinde cerrahinin başarısız olduğunu ve hatta zarar verdiğini gösteren bilimsel çalışmalar bulunmaktadır.

Tedavi kılavuzlarında cerrahi tedavi; istirahat ağrısı veya sosyal hayatını devam ettirmek için yeterince yürme mesafesi sağlayamayan hastalara önerilen bir tedavi yöntemidir. Bununla birlikte iyileşmeyen yaraları bulunan hastalarda yara iyileşmesini sağlamak ve amputasyon geçirmeye aday olan hastalarda amputasyon seviyesini yükseltmek için de cerrahi tedavi yöntemleri önerilmektedir.,

Cerrahi tedavi yöntemleri, çok uzun veya tam tıkanıklğı olan olan, girişimsel yöntemlerin uygulanamadığı veya girişimsel yöntemler sonrasında tekrarlayan darlıklarda başvurulan yöntemlerdir.

Temel olarak iki tip cerrahi tekniği vardır; bypass ve plakların temizlenmesi. Bypass cerrahisinde, PDHye neden olan tıkanıklığın öncesinden sonrasına, ya vücuttan alınan toplardamar ya da yapay damarlar aracılığı ile yeni bir yol oluşturulmaktadır.Yani bu yöntemde kan alternatif yeni bir yol aracılığı ile, tıkanıklığın ötesine götürülmektedir. Plakların temizlenmesi işleminde de tıkanıklığın olduğu bölgede, damar açılmakta, içi temizlenmekte ve sonrasında damar tamir edilmektedir.

Periferik Arter Hastalıklarında Cerrahi Tedavi

Etiketler: medikal ve cerrahi tedavi,  bypass, yapay damar, suni damar, açık ameliyat, ilaç tedavisi

Girişimsel Tedavi

Periferik Arter Hastalıklarında Girişimsel Tedavi

Tedavi Sürecinin Yönetimi

Periferik damar hastalıklarının tedavisinin, konunun uzmanı ve önlem tedavilerinden başlayıp cerrahi seçeneklere uzanan geniş spektrumdaki tekniklerin hepsine hakim ve hepsini uygulayabilen ekipler tarafından yürütülmesi gerekmektedir. Avrupa’da ve A.B.D.’de “damar hastalıkları uzmanı ve cerrahı” olarak görev yapan hekimler bulunmakta ancak ülkemizde damar hastalıklarının tedavisi ile ilgili sorumluluğun dağıtımında bir takım karmaşalar bulunmaktadır. Ancak asistanlık sürecinden itibaren damar hastalıklarının takibini ve tedavisini yapan ve bu konuda uzmanlaşmış kalp ve damar cerrahisi uzmanlarının, konunun uzmanı kardiyoloji ve radyoloji uzmanları ile birlikte bir ekip olarak tedaviyi yürütmeleri günümüzde izlenmesi gereken en doğru yoldur.

Girişimsel Tedavi

Girişimsel Yöntemler (Endovasküler Yöntemler)

Ayaklarında iyileşmeyen yaraları olan ve istirahat ağrısı olan hastalar ile bacağının kesilmesi (amputasyon) planlanan ancak amputasyon seviyesinin daha aşağıdan olması için uğraşılan hastalarda kullanılması gereken ilk basamak işlemlerdir. Girişimsel yöntemler ile cerrahi arasındaki seçim darlığın yeri, uzunluğu, damar yapısı ve hastanın genel durumu derğerlendirilerek yapılır.

Endovasküler Yöntemler

Girişimsel yöntemlerin hepsi anjiografi salonunda, lokal anestez altında ve herhangi bir kesi yapılmadan uygulanır. Hastanede yatış süresi ve iyileşme süreci, cerrahi tedaviye göre daha kısadır. Bununla birlikte işlem yapılan damarlarda erken veya geç dönemde tekrar darlık oluşma veya tıkanma riski bulunmaktadır.

Tıkanıklığın veya darlığın yerine, uzunluğuna ve süresine bağlı olarak aşağıdaki işlemlerden biri veya birkaçı kombine edilerek kullanılabilir.

Balon Anjioplasti

• Aterektomi : Damar içinde oluşmuş plakların (kireçlenme) özel kataterler aracılığı ile olduğu yerde parçalanarak aspire edilmesi esasına dayanan tedavi yöntemidir. Özellikle dizaltındaki damar tıkanıklıklarında/darlıklarında ve uyluk bölgesindeki uzun damar daralmalarında ve tam tıkanmalarda kullanılan bir yöntemdir. Balon ve/veya stent ile kombine edilmesi gerekebilir.
• Balon Anjioplasti : Damar içinde görülen darlıkların tedavisinde etkin bir şekilde kullanılan yöntemdir. Damarda daralmaya sebep olan plakların damar duvarına yapıştırılması esasına dayanır. İlaçlı veya ilaçsız balonlarla uygulanabilir. İlaçlı balonlar, mekanik etkilerinin yanında içerdikleri farmakolojik ajanların, damar duvarında oluşturdukları antiinflamatuar (iltihabi süreci engelleme) etkileri nedeni ile ilaçsız balonlara oranla daha etkindirler.
• Stent İmplantasyonu : Özellikle kasığın üstünde yer alan atardamarlarda ve zaman zaman da bacak atardamarlarında kullanılan bir yöntemdir. Dizaltı damarlarda zorda kalınmadıkça kullanılması önerilmez. Tamamen metal yapılı olan stentler ve içi vücutla uyumlu çeşitli yapıdaki materyallerle kaplı stent greftler bulunmaktadır.

Periferik Arter Hastalıklarında Girişimsel Tedavi

Girişimsel işlem öncesinde yukarıdaki yöntemlerden hangisinin kullanılacaı ile ilgili bir öngörüye sahip olunsa da hangisinin gerekli olduğu ve kullanılacağı ile ilgili nihai karar işlem sırasında verilir.

Etiketler: girişimsel tedavi, anjiyo, katater, balon, stent, aterektomi, trombolitik tedavi, anjiyoplasti, endovasküler, perkutan girişim, damar tıkanıklığı, damar sertliği

Damar Genişlemesi

Anevrizma ne demektir ve nerelerde görülür?

Anevrizma tanım olarak, vücuttaki herhangi bir atardamarın balonlaşarak normal çapının 2 katına ulaşması olarak tanımlanır. En sık karın ana atardamarında (abdominal aort) görülürken diz bölgesi (popliteal arter) en sık karşılaşılan periferik anevrizma bölgesidir.

Abdominal aort anevrizmalarında ne tür bulgular görülür?

Karın bölgesindeki aort damarında genişleme genel olarak sessiz seyreder. Hastaların yarısında hafif karın ağrısı olabilir. Ancak karın ağrısı çok müphem bir yakınmadır ve bir çok hastalıkta görülebilir. Bazen karında ya da kasıkta nabızla atan bir şişlik hissedilebilir. Bu hastaların pek çoğuna tanı, başka sebeplerle yapılan ultrasonografi, bilgisayarlı tomografi gibi tetkikler sırasında konur.

Nasıl tanı konur?

Abdominal aort anevrizmasının tanısı ultrasonografi, mayetik rezonans ve bilgisayarlı tomografi anjiografi ile konabilir. Ancak tedavi yöntemini seçmede ve hastalığın anatomisi ile ilgili detayları saptamada en yararlı yöntem BT anjiografidir.

Abdominal Aort Anevrizması neden önemlidir?

Normqal şartlarda 2-3 cm çapındaki abdominal aort 4,5-5 cm.ye gelene kadar herhangi bir risk teşkil etmez. Ancak 5 cm.yi geçen abdominal aortlarda spontan rüptür (kendiliğinden yırtılma) riski%50 artar. Spontan rüptürlü hastaların yarısı hastaneye ulaşamadan hayatını kaybeder, hastaneye ulaşabilen yarısında ise girişim/operasyon sırasında ölüm riski %50 civarındadır. Bu yüzden abdominal aort anevrizmasının tanısı, takibi ve uygun zamanda uygun tedavinin seçilmesi önem taşımaktadır.

Abdominal Aort Anevrizmalarında cerrahi veya girişimsel tedavi ne zaman yapılmaktadır?

5 cm. çaptan küçük anevrizmalar 6 ay veya 1 yıl gibi aralıklar ile görüntülenerek takip edilmelidirler. 5,5 cm.yi geçmiş, 6 ayda 0,5 cm.den fazla çap artışı bulunan veya 4,5-5,5 cm aralığında çapı bulunup her türlü medikal tedaviye rağmen ağrı şikayetleri devam eden hastalarda cerrahi veya endovasküler işlem uygulamak gerekmektedir.

Endovasküler aort replasmanı (EVAR) nasıl bir işlemdir?

EVAR, anjiografi salonunda yapılan ve sadece kasıklardaki 5 cm.lik kesiler aracılığı ile uygulanan bir tedavi yöntemidir. Anatomik özellikler uygun olan abdominal aortlu hastalarda uygulanabilen bu işlemin ölüm ve komplikasyon riski cerrahi tedaviye oranla daha düşüktür.

Genel veya lokal anestezi altında uygulanabilen bir işlem olan EVARda işlem süresi cerrahiye göre daha kısa olup taburculuk, normal hayata dönüş ve iyileşme süreçleri cerrahi tedaviye oranla belirgin şekilde daha hızlıdır.

Bilgisayarlı tomografi ile abdominal aortun anatomik özellikleri 3 boyutlu olarak değerlendirildikten sonra her hasta için ayrı ve özel stent greftler hazırlanır. Anjiografi salonunda öncelikle her iki kasık damarı cerrahi olarak hazırlanır ve bu damarlar aracılığı ile yapılan işlem ile hastaya özel hazırlanan stent greftler anevrizmatik damar bölgelerini kapatacak şekilde damar içine yerleştirilir. Daha sonra kasık bölgesindeki damarla tamir edilerek kesiler kapatılır ve işlem sonlandırılır.

Abdominal aort anevrizmasında cerrahi tedavi hala kullanılıyor mu?

Teknolojik ve teknik gelişmeler ile birlikte abdominal aort anevrizması tedavisinde EVAR çok önemli bir rol almaya başlasa da belirli hasta gruplarında cerrahi tedavinin gererkliliği yerini koyumaktadır.

Hastanede kalış süresi, ölüm ve komplikasyon olasılığı, işlem sonrası yatış ve normal hayata dönüş süresi daha yüksek olsa da anatomik özellikleri EVAR için uygun olmayan hastalarda cerrahi tedavi tek seçen olarak yerini korumaktadır.

Anevrizmalar

Etiketler:  damar genişlemesi, anevrizma, aort anevrizması, aort replasmanı, yapay damar, endovasküler aort replasmanı, EVAR, stent, greft, balonlaşma

Acil Damar Hastalıkları

Acil Damar Hastalıkları

Periferik Emboli

Periferik arter hastalığı zemininde daralmış bir damarın oluşan bir kan pıhtısı ile aniden tıkanması (tromboz) veya kalp, karın içindeki damarda mevcut olan bir pıhtı parçasının kopup dolaşım akımı ile sürüklenip sağlam bir damarı tıkaması (emboli) sonucunda gelişen ani damar tıkanıklıklarıdır.

Acil Damar Hastalıkları

Hastalarda tıkanan damarın ötesindeki bölgede ani başlangıçlı ağrı, solukluk, morarma, soğuma gibi şikayetler meydana gelir. Geç kalınırsa etkilenen bölgede his kaybı, hareket kaybı gibi nörolojik bulgular ve gerginlik, sertlik gelişebilir. Bu döneme dek tedavi edilmemiş hastalarda prognoz kötüdür, etkilenen bölgenin kesilmesine (amputasyon) dek uzanabilecek tedaviler gerekebilmektedir.

Tanıda doppler ultrasonografi, manyetik rezonans ve bilgisayarlı tomografi anjiografi kullanılmaktadır. Ani olarak gelişen bu tip tıkanıklıklarda organların oksijensizliğe dayanıklılık süreleri değişkenlik göstermekle birlikte minimal hasarın oluşması için kanlanmanın tekrar sağlanması gereklidir. Hızlı hareket edilemediği takdirde uzuv kaybı hatta yaygın bir bölge etkilendi ise yaşam kaybına dahi yol açabilecek ciddi bir tablodur

Tedavide hastalığın süresi, etkilenen doku yaygınlığı, tıkanıklığın yeri gibi faktörler önemlidir. Kan sulandırıcı ilaçlarla uygulanan tedaviler genelde tedaviye geç kalınmış hastalarda kullanılmaktadır. Müdahele süresini geçirmemiş hastalarda perkutan pıhtı eritici ve aspire edici tedavi yöntemleri kullanılabilmektedir. Bununla birlikte cerrahi tedavi de pıhtının temizlenmesi için kullanılan yöntemlerdendir.

Damar Yaralanmaları

Delici kesici alet yaralanmaları sonucu atardamarların veya toplardamarların kısmen veya tamamen kesildiği durumlarda hemen müdahele etmek gerekmektedir. Müdahele hem kanamanın durdurulması hem de yaralanmanın ötesine kalan dokulara kanın iletilebilmesinin sağlanması için gereklidir. Yaralanan damarın durumuna göre tamir, ven grefti ile tamir veya bypass, yapay damar ile tamir veya bypass gerekebilmektedir.

Acil Damar Hastalıkları

Etiketler: acil damar hastalıkları, damar yaralanması, emboli, gangren, katater, pıhtı çözücüler, trombolitik tedavi, embolektomi