• 7/24 Hastanemize Ulaşın
  • Hastane Randevu : 0212 919 60 00

Author Archives: editor

Tanı Yöntemleri

Kalp Hastalıklarında Tanı Yöntemleri

KALP HASTALIKLARINDA TANI YÖNTEMLERİ

Efor Testi (Stres testi)

Efor testi iki şekilde uygulanabilir

– Eforlu EKG (Elektrokardiyografi)
– Stres EKO (Ekokardiyografi) (Eforla veya ilaçlı)

a. Eforlu EKG testi:

Kalp damarlarının darlığında şüphelenilen hastanın, yürüme bandı üzerinde hızlı tempoda yürütülmesi esnasında sürekli olarak kalp elektrokardiyografisinin çekilmesi ‘efor testi’ olarak adlandırılır.

b. Stres Ekokardiyografisi:

Bazı özel durumlarda kalbin ultrasonografik incelemesi (EKO), efor testinden hemen önce ve hemen sonra alınarak, kalp hastalığı teşhisinin doğruluk payı, normal efor testine göre daha da artmış hale getirilir.

Efor testi için 4 saatlik açlık süresi gereklidir. Hastaların, mümkünse beraberinde spor ayakkabısı ve eşofman ile gelmesinde fayda vardır.

Ekokardiyografi ve Renkli Doppler

İnsan kalbinin yapısı, boşluklarının çapları, kalp adalesinin çalışma kapasitesi ve özellikle kalp kapaklarının yapısı ve işlevlerini, ses dalgası yöntemi ile canlı görüntüye çevrilen tekniğe ekokardiyografi (EKO) adı verilir. Bu test için hiçbir ön hazırlık veya açlık gerekmez ve kısa süre içinde tüm test tamamlanabilir.

Kalp Kateterizasyonu ve Koroner Anjiografi

Kalbin yapısının, kalp odacıkları ve büyük damarlardaki basınç değerlerinin, kalp kapakçıklarındaki darlık ve yetersizliklerin ve özellikle kalp damarlarında daralma veya tıkanıklık olup olmadığının kesin olarak gözlenebilmesi kalp kataterizasyonu ve koroner anjiografi sayesinde mümkün olmaktadır. Bu teknoloji sayesinde kalp damarlarının her birinin farklı açılardan ayrı ayrı radyolojik fotoğrafları çekilir. İşlem süresi genellikle 10-20 dk arasındadır ve işlemden sonra 4-6 saatlik yatak istirahatı gerekmektedir. Kasık atar damarından lokal anestezi altında kalbe kadar ilerletilen bir katater yardımı ile yapılır. Kalp katateri sırasında kalbin içindeki basınçlar ölçülür ve aynı zamanda sol kalp boşluğuna ‘boyalı madde’ verilerek kalbin kasılma işlevide incelenir.

Holter Monitör (Kalp Ritmi veya Tansiyon Holteri)

Kalp ritminin 24 saat takip edilip,kayıt edilmesi holter adı verilen cihaz ile gerçekleştirilmektedir. Bu cihaz sayesinde kalp ritim bozukluğu teşhiş edilebilmektedir.
Tansiyon holteri de hastaların tansiyonunun 24 saat boyunca, gün içinde, gerçek hayat koşulları altında gösterdiği dalgalanmayı ve uyku sırasındaki tansiyon değerlerini kayıt eder.

Elektrofizyolojik Çalışma

Kalpte oluşan ritim bozukluklarının en kesin teşhis yöntemidir. Kasık toplardamarından lokal anestezi altında kalbe kadar ilerletilen bir özel kateter yardımı ile yapılan bu işlem sayesinde, kalbin çok hızlı (taşikardik) veya çok yavaş (bradikardik) çalışmasına yol açan ritim bozukluklarının yerleri ‘milimetrik’ ölçümlerle saptanır, kesin tedavi için gerekli ‘Ritim Bozukluğu Haritası’ çıkartılır. Son derece gelişmiş bilgi birikimi ve teknoloji gerektiren bu yöntem Türkiye ‘de sadece birkaç merkezde uygulanabilmektedir.

Kardiyak MR

Kalp zarının, kalp odacıkları ve kapaklarının, kalp adalesinin ve kalpten çıkan çıkan büyük atardamarların yapısını ve bazı kalp hastalıklarını (daralma, genişleme, kireçlenme gibi) son derece kolay ve hastaya zarar vermeyen bir şekilde ortaya koyan görüntüleme yöntemidir. İşlem süresi 15 dk civarındadır ve herhangi bir ön hazırlık gerektirmez.

Nükleer Kardiyoloji

a) Miyokard Perfüzyon Sintigrafisi (Talyum Testi): Kalbi besleyen damarlarda herhangi bir tıkanıklık veya darlık olup olmadığının araştırılmasında, efor testine göre daha duyarlı bir yöntemdir. Damar yolu ile verilen ve radyoaktif bir madde olan Talyumile istirahat sırasında ve eforda kalp kasının kanlaması (veya beslenmesi) incelenir. Testin aç olarak yapılması gereklidir.

b) MUGA: Kalbin sol karıncığının pompalama gücünün ölçümünde en kesin yöntemdir. İşlemden önce Teknesyum adı verilen bir radyoaktif madde ile kanın alyuvarları işaretlenir. Görüntüleme EKG kaydıyla eşzamanlı yapılarak kalp fonksiyonu ölçülür.

Kalp Hastalığı Belirtileri

Kalp Hastalığı Belirtileri

1. Göğüs Ağrısı

Göğüs kafesinin ön kısmında duyulan baskı hissi, sıkışma hissi ve özellikle bu ağrının bir efor veya hareket sırasında gelip, dinlenmekle tamamen geçmesi hastaya ve doktoruna kalp hastalığı ipucunu verir. Bu ağrı bazen sol omuz, sol kolun iç kısmı, boyun ya da alt çene ve sırttaki kürek kemiklerinin arasına da yayılabilir veya öncelikle bu bölgede hissedilebilir. Bunlar da genellikle efor veya egzersiz (yürüme, koşma gibi) sırasında ortaya çıkar ve dinlenmekle (5 dakikada kısa bir süre içerisinde) geçer. Ancak, aynı ağrılar otururken, yemek yerken, uyku sırasında da gelir ise bu durum daha ciddi bir kalp hastalığının (kalpkrizi) habercisidir. Bu durum, derhal bir ambulansla en yakın kalp merkezi veya hastanenin acil servisine gidilmesini gerektirmektedir. Hayati tehlike söz konusu olduğundan bu durumda en etkili müdahele hastanelerde yapılabilir.

2. Nefes Darlığı

Genellikle yürüme ve koşma sırasında hızlı soluma ve buna rağmen rahat nefes alamama duygusudur (hava açlığı). Göğüs ağrısı şikayetlerinde olduğu gibi, nefes darlığı da dinlenme halinde gelebilir ve bu durum ciddi bir kalp hastalığının habercisi olabilir. Ancak bazı akciğer hastalıkları da (astım, amfizem gibi) benzer belirtilere yol açabilir ve gerçek sebebin kalpten mi, yoksa akciğerden mi kaynaklandığının anlaşılması çok zor olabilir. Bu gibi durumlarda bir kalp uzmanının ileri tetkikleri yaptırıp (hatta bazen akciğer uzmanı ile birlikte çalışarak) hastanın gerçek sorununu saptaması gerekebilir.

3. Çarpıntı

Kalp hızını aniden çok yükselmesi (dakikada 100-300 arası atım gibi) veya çok düşmesi (dakikada 30-40 atım gibi) sonucunda veya düzensiz kalp atışlarına bağlı olarak göğüs kafesi içerisinde kalbin olduğu yerde hissedilen çarpıntı duygusudur.

4. Senkop (Bayılma)

Genellikle ayakta dururken birdenbire bilinç kaybı olup yere yığılma ve kısa bir süre sonra kendine gelme halidir. Son derece ciddi bir kalp hastalığının belirtisi olabileceği gibi diğer çok sayıdaki daha az ciddi sebeplerden de kaynaklanabilir.

5. Ayaklarda Şişme (Ödem)

Her iki ayak bileği, ayak üstü veya alt bacağın ön kısmında su birikmesine bağlı olarak şişme olmasıdır. İleri derecede bir kalp yetmezliğine bağlı olabileceği gibi, karaciğer ve böbrek bozukluklarına da bağlı olabilir. Kesinlikle araştırılması gerekir.

Anatomi

Genel Anatomi

Genel Anatomi

Kalp, göğüs ön duvarı arkasında, orta kısımda iki akciğer arasında yer alır. Kas dokusundanoluşmuştur. Temel işi kanı pompalamak olan hayati bir organdır.

Kalbin ön taraftan görünümü

Kalbin ön taraftan görünümü; sol ventrikül (karıncık), sağ ventrikül (sağ karıncık) ve sağatriumun (sağ kulakçık) ön kısımları çıkarıldıktan sonra

Sağda ve solda birer kulakçık (atrium) ve karıncık (ventrikül) olmak üzere dört boşluktan oluşur. Sağdaki kulakçık ve karıncığı triküspit kapak; soldaki kulakçık ve karıncığı ise mitral kapak ayırır. Kalbin sol karıncığının bitimi ile kalpten çıkan ve insanın en büyük atar damarı olan aort damarının başlangıcı arasında aort kapağı vardır. Benzer olarak pulmoner kapak sağ karıncık ile pulmoner damar arasındadır. Kalbin sağ sistemine tüm vücuttan gelen kanı toplayan damarlar (vena cava inferior ve vena cava superior) açılır. Bu kan akciğer atar damarı (Pulmoner arter) ile sağ sistemden ayrılır. Akciğerlerden akciğer toplardamarları (pulmoner venler) ile dönen kan, sol kulakçık ve sol karıncığı dolaşarak aortdamarları ile tüm vücuda pompalanır.

Kalbin dış yüzünü perikard denilen çepeçevre bir zar kaplar. Bu zar ile kalp arasında, kalbin çalışırken rahat hareket edebilmesi için çok az miktarda kayganlaştırıcı sıvı bulunur.

Aritmi Cerrahisi/Atriyal Fibrilasyon

Aritmi Cerrahisi/Atriyal Fibrilasyon

Atriyal Fibrilasyonun (AF) ameliyatla tedavisi iki grupta incelenebilir. Birinci grup hasta; AF’a yol açan, cerrahi tedavi gerektiren, başka bir hastalığı olan hastalar. Bu grup hastalara mevcut sorununa yönelik kalp ameliyatı ile birlikte (koroner by-pass cerrahisi, kalp kapak hastalıklarına yönelik cerrahi) AF’u tedavi amaçlı “Ablasyon” cerrahisi uygulanabilir. Bu tip operasyonarın sinüs ritmine döndürmede başarı oranı 2 yıl için yaklaşık %85 civarındadır.

İkinci grup hasta; başka bir kalp hastalığı olmaksızın yalnızca AF’u olan hastalardır. Bu grup hastalarda sinüs ritminin temini ve AF’un tedavisi amacıyla daha küçük cerrahi kesilerle (minimal invazif yöntemlerle) “Ablasyon” cerrahisi uygulanabilir. Kliniğimizde bu hastalara, dünyada sayılı merkezlerde gerçekleştirilen, sağ ve sol göğüs altından yaklaşık 3’er santimetrelik cerrahi kesilerle bu tip ritm ameliyatları gerçekleştirilebilmektedir.

Sonuçta Atriyal Fibrilasyon çeşitli kalp hastalıklarıyla birlikte olan bazen de tek başına seyreden hayat kalitesini bozan, hayati komplikasyonları olan bir ritim bozukluğudur. İlaçlarla ve anjiografik tedavileri olabildiği gibi tedavi başarı oranları çok yüksek değildir. Atriyal Fibrilasyon, çeşitli kalp hastalıklarıyla beraber olsun tek başına olsun, cerrahi tedavisi mümkün bir hastalıktır. Bu tip kalp operasyonları hastanemizde beş yıldır başarıyla sürdürülmektedir.

Kapak Ameliyatları

Kapak Ameliyatları

Kalp kapakları ile ilgili ameliyatlar kapağın tamiri veya kapağın değiştirilmesi şeklinde ikiye ayrılabilir. Kalp kapağındaki rahatsızlık ilerlememiş olan ve doktora erken dönemde başvurmuş hastalarda kapağın tamir şansı daha yüksektir. Aksi takdirde kapağın yeni bir kapakla değiştirilmesi en uygun seçenektir. Bu konuda doktorunuz size ayrıntılı bir şekilde açıklamada bulunur ve yol gösterir.

Kapakların değişmesi gerekliliği halinde kullanılan iki tür kapak vardır: Biyolojik kapak ve mekanik kapak. Biyolojik kapakların en büyük avantajı, kan sulandırıcı ilaç kullanılması gerektirmeyişleridir. Buna karşılık ortalama ömürleri 7-10 sene arasında sınırlıdır. Mekanik kapaklar ise çok uzun ömürlüdürler. Ancak metalden yapılmış olduklarından dolayı, üzerlerinde pıhtı oluşmasını engelleyebilmek için hastanın hayatı boyunca kan sulandırıcı ilaç kullanması zorunludur.

Sizin için en uygun olan kapağı seçmeden önce birçok etken göz önünde bulundurulmalıdır: Bunların başında yaşınız, kapak hastalığınızın cinsi, kan sulandırıcı ilaçları hayat boyu kullanıp kullanamayacağınız, çocuk sahibi olup olmamak gibi istekleriniz sıralanabilir.

1 2 3 8