• 7/24 Hastanemize Ulaşın
  • Hastane Randevu : 0212 919 60 00

Author Archives: editor

Minimal İnvazif Cerrahi

Minimal İnvazif Cerrahi

Kalp cerrahisinde son on yıldır çok hızlı gelişmeler yaşanmaktadır. Bu gelişmelere bağlı olarak, ameliyat sonuçları giderek daha iyiye gitmekte ve daha geniş bir hasta kitlesine ulaşmak mümkün olmaktadır.

Açık kalp ameliyatı geçiren bir hasta, ortalama 8-10 gün hastanede yatmakta, daha sonra da yaklaşık bir aylık nekahat dönemi geçirmekte, dolayısıyla önemli bir iş gücü kaybı ortaya çıkmaktadır. Yeni gelişmelerle bu işlemin daha kansız, daha ufak deliklerden, kalbi durdurmadan yapılabilmesi fikirleri ortaya çıkmıştır.

İlk önce kalbi durdurmadan, çalışan kalpte by-pass operasyonları başarıyla gerçekleştirilmeye başlanmıştır. Daha sonra bu operasyonun çok daha küçük bir insizyondan yapılabileceği ortaya kondu ve buna “Pencere Ameliyatı” adı verildi. Sonraki yıllarda, kapak operasyonları da bu yöntemle yani ufak bir delikten yapılmaya başlanmıştır.

Bu yöntemin en belirgin avantajları hastanın daha az ağrı hissetmesi ve daha çabuk ayağa kalkabilmesidir. Normal bir açık kalp ameliyatında, ortalama on gün hastanede kalan bir hasta, bu yöntemle, 4-5 gün içerisinde taburcu olup kısa sürede işine dönebilmektedir.

Robotik Cerrahi

Robotik Cerrahi

Robotik Cerrahi, kalp cerrahisinin ulaştığı en üst teknolojik nokta olarak kabul edilmektedir.
Robot ile operasyonlar çok daha ufak kesilerden, kalbi durdurmadan gerçekleştirilmekte, ve hastalara gerek kozmetik bakımdan gerekse nekahat döneminde büyük avantaj sağlamaktadır. Herhangi bir kemik ya da kas kesisi olmadığı için hastalar ameliyat sonrasında çok daha çabuk ayağa kalkmakta, yara çok ufak olduğu için ameliyat sonrası dönemde ağrı en aza inmekte, yara ile ilgili problemler de büyük ölçüde engellenmektedir.

Robot yardımıyla gerçekleştirilen ameliyatlarda, cerrah, hastanın uzağında bulunan üç boyutlu görüntüleme sistemine sahip ana konsola (master ünite) oturur ve göğüs içindeki robotun kolları (slave ünite) cerrahın el hareketlerini aynı anda takip ederek cerrahi işlemi gerçekleştirir. Hasta başında bulunan ikinci bir cerrah ise robotun kollarının ucunda bulunan cerrahi aletlerin değiştirilmesi ve diğer işlemleri üstlenir. Da Vinci robotik sisteminde cerrahi aletler toraks içinde insan bileğinin yaptığı bütün hareketleri yapabilmektedir.

Robotik Cerrahi Nedir?

Robot ile operasyonlar çok daha ufak kesilerden, kalbi durdurmadan gerçekleştirilmekte, ve hastalara gerek kozmetik bakımdan gerekse nekahat döneminde büyük avantaj sağlamaktadır. Herhangi bir kemik ya da kas kesisi olmadığı için hastalar ameliyat sonrasında çok daha çabuk ayağa kalkmakta, yara çok ufak olduğu için ameliyat sonrası dönemde ağrı en aza inmekte, yara ile ilgili problemler de büyük ölçüde engellenmektedir.

Robotik Cerrahi Nasıl Yapılır?

Robot yardımıyla gerçekleştirilen ameliyatlarda, cerrah, hastanın uzağında bulunan üç boyutlu görüntüleme sistemine sahip ana konsola (master ünite) oturur ve göğüs içindeki robotun kolları (slave ünite) cerrahın el hareketlerini aynı anda takip ederek cerrahi işlemi gerçekleştirir. Hasta başında bulunan ikinci bir cerrah ise robotun kollarının ucunda bulunan cerrahi aletlerin değiştirilmesi ve diğer işlemleri üstlenir. Da Vinci robotik sisteminde cerrahi aletler toraks içinde insan bileğinin yaptığı bütün hareketleri yapabilmektedir.

Robotik Cerrahi Kimlere Uygulanabilir?

  • Robotik cerrahi çoğunlukla koroner by-pass, mitral kapak tamiri ve aritmi cerrahisinde kullanılmaktadır.
  • Ancak robotik cerrahi her hastaya uygulanamamaktadır.
  • Mevcut tekniklerde iki damarın üstünde by-pass operasyonlarında tercih edilmemektedir.

Koroner Bypass

Koroner Bypass

Koroner arter by-pass cerrahisi nedir?

Koroner arter by-pass cerrahisi bir açık kalp ameliyatı olup, bu ameliyatta vücudun başka bir bölgesinden alınan damarlar (venler veya arterler) yeteri kadar kan almayan koroner arterlere kan akımını sağlamak için kullanılır. Ameliyatta kullanılan arterler veya venler, bulundukları bölgelerden kolaylıkla serbestleştirilebilen ve çıkarıldıkları vücut bölgesinde kan akımını bozmayan damarlardır.

Kullanılan arterler; greftlere tipik örnek olarak, göğüs duvarının iç kısmında aşağıya doğru seyreden göğüs damarı (mammaria interna); venlere örnek olarak ise, bacak iç kısmında ayak bileğinden kasığa kadar derinin hemen altında seyreden safen venidir. Bazen gerekli durumlarda bacak arkasından veya koldan da venöz greftler hazırlanabilir. Yine arteryel greft olarak ön koldan radial arter, karın içinden mide arteri de greft amacıyla kullanılabilir.

Ameliyat sırasında arteryel ve venöz greftler kalbin yüzeyinde seyreden koroner damarlara direkt olarak birleştirilir. Böylece greftler köprü vazifesi görüp darlığın ilerisine kan akımı sağlarlar.

Koroner arter by-pass ameliyatları genelde, kalp akciğer makinesi kullanılarak gerçekleştirilir. Bu makine kanı oksijenlendirir ve vücuda belirli bir basınçta kan akımı sağlayarak kalbi durdurmayı mümkün kılar. Böylece koroner damarlara by-pass ameliyatı gerçekleştirilir.

Koroner arter by-pass cerrahisi ne sağlar?

Koroner arter by-pass cerrahisi kalp kasına gelen azalmış olan kan akımını arttırır. Bu fazla miktarda gelen kan akımı göğüs ağrısını (angina) ortadan kaldırır. Ayrıca yorgunluk ve çok ilaç kullanımını azaltır, hastaların kendilerini daha iyi hissetmelerini sağlar. Böylece hastaların hayat kalitesi artmış olur. Ağır koroner arter hastalığı olan kişilerde by-pass cerrahisi hastanın yaşamını uzatır.

Pulmoner Kapak Hastalıkları

Pulmoner Kapak Hastalıkları

Pulmoner kapak sağ ventrikül çıkışında yer alır. Kanın sağ ventrikülden pulmoner artere geçişini düzenler. Pulmoner kapak darlığı genellikle doğumsaldır. Erişkinlerde başka hastalıkların komplikasyonu olarak nadiren ortaya çıkar. Hafif darlık genellikle sorun yaratmazken orta dereceli ve ciddi vakalarda cerrahi tedavi gerekir.

Boyun toplardamarlarında belirginleşme siyanoz (morarma) pulmoner darlığın başlıca belirtileridir.

Pulmoner yetmezlik çok nadir görülen bir durumdur ve genellikle bir belirti oluşturmaz. Kronik akciğer hastalığı ya da akciğere ait damarlarda basıncın artmasına neden olan hastalıklara ikincil olarak pulmoner yetmezlik oluşabilir. Pulmoner hipertansiyonun kontrol altına alınması kapak yetmezliğini düzeltebilir.

Nadiren Tedavi gerektirecek derecede ciddi pulmoner yetmezlik saptanır. Pulmoner yetmezlik olan hastalarda enfektif endokardit oluşumu daha kolaydır. Bun nedenle dikkatli olunmalı diş tedavisi gibi basit cerrahi işlemlerden önce bile antibiyotik kullanılmalıdır.

Triküspit Kapak Hastalıkları

Triküspit Kapak Hastalıkları

Edinsel trikuspit hastalığı nadir görülen bir durumdur.Tricuspit kapak kanın sağ atriumdan (kulakçıktan) sağ ventriküle (karıncığa) geçişini kontrol eden üç yaprakçıklı bir kapaktır.
Trikuspit darlığı ve yetmezliğini oluşturan en sık neden romatizmal kalp hastalığıdır.

Trikuspit Darlığı

Çoğunlukla romatizmal sebeplerle oluşmakla birlikte bağ dokusu hastalıkları da nadir tricuspit darlığına yol açabilirler. Trikuspit darlığı belirtileri genellikle kırklı yaşlarda ortaya çıkar. En sık görülen belirtiler çabuk yorulma nefes darlığı ve periferal ödemdir. Hastaların yarıya yakınında atrial fibrilasyon denilen ritm bozukluğu vardır.Hastalığın çok ilerlemiş dönemlerinde karaciğerde büyüme ve asit (karında sıvı toplanması) görülebilir.

Trikuspit Yetmezliği

Tek başına trikuspit yetmezliği nadir görülen bir bozukluktur. Genellikle diğer kapak hastalıklarına eşlik eder. Romatizmal kalp hastalığı ve endokardit bu bozukluğun en sık nedenleridir. Trikusipt yetmezliği olan hastaların büyük kısmında atrial fibrilasyon vardır. Hastalık belirtileri geç ortaya çıkar. Boyun toplardamarlarında belirginleşme ve karaciğerde büyüme görülür. Nefes darlığı sık değildir.

Ameliyat Endikasyonları

Ciddi trikuspit veya pulmoner kapak yetmezliği ve sağ ventrikül yetmezliği varsa cerrahi olarak kapağın tamiri veya değiştirmesi gerekebilir. Hemodinamik olarak önemli pulmoner veya trikuspid kapak darlığı sınırlayıcı belirtilerle birlikteyse bazen kapağın değiştirilmesi veya tamiri ile tedavi edilebilir.

Cerrahi Tedavi

Trikuspit darlığını oluşturan neden kapakçıklar arasındaki yapışıklık ise bazen yalnızca bu yapışıklığı açmak sorunu çözebilir. Triküspit yetmezliğinde genişlemiş kapak halkasının bir ring (halka şeklinde greft materyali ) ile onarımı genişlemiş kapakçığın plikasyonu (üst üste dikilerek daraltma) uygulanabilir. Kapağın ileri derece dejenere olduğu durumlarda yapay bir kapak ile değiştirilmesi gerekir.